Engelliler Dergisinde eylül ayında yayınlanan yazım- Ayrıca ulaşabileceğiniz web adresi: http://engelliler.gazetesi.tv.tr/makale/152/epilepsi-ile-yasam
1972 Bursa
doğumluyum. 9 aylıkken ilk havale, 1.5 yaşımda iken ikinci kez havaleyi
geçirip; epilepsi ile tanışmış, 1.5 yaşında doktor kontrolü altına girdiğim
zaman, çocuk yaşta, daha sonra buluğ çağında mutlaka geçeceği söylenirken, 16
yaşımdan itibaren büyük nöbetlerle karşılaşmış; önce üniversiteden sonra iş
hayatından ayrılıp; 22 yaşından itibaren hastalığı en üst seviyelerde yaşayarak
eve bağımlı kalmış; hatta 3 hafta yatalak kalmayı bile tadarak; doktorlar tarafından ‘tıpın yapacağı şey
burada sona erdi. Allah yardımcınız olsun’ diyerek hastaneden gönderilmiş, 25
yaşında ameliyatla hayata dönmüş bir kişiyim.
Ülkemizde
sadece Cerrahpaşa’da, epilepsi ile ilgili ilk ameliyatlar gerçekleşmeye
başlamıştı ki; o dönemde sorunun ne olduğu tespit edilebildi ve 25 yaşında
ikinci kez doğdum. Bundan sonraki dönemde, iş hayatı, okul hayatını, kursu ve
dernek çalışmalarını beraber götürüp, senelerce yapamadıklarımı kısa bir sürede
yapmak için mücadele verdim.
Doktorlarımız, bu kadar yoğunluğun olması durumunda, hastalığın
tekrarlayabileceğini söylemelerine karşın; ben beyinde bunu bitirdikten sonra
bu hastalığın tekrarlayamayacağını savunup; herkesi karşıma alarak, tüm
hayallerimi gerçekleştirdim.
2001 yılında
doktorumun isteği üzerine ülkemizde ilk epilepsi derneği olan Epilepsi
Hastaları Derneğini arkadaşımla kurduk. 5.5 yıl yönetim kurulu başkan
yardımcısı olarak görev yaparak; halkımıza destek olmaya çalıştım. 2008’den
itibaren otel müdürü olarak Kapadokya bölgesine gittim. Üniversiteyi tamamlamış
olmam, daha önce turizm bölümünü bitirmem, iki yabancı dilimin olması, iş
tecrübesi ve referanslarım ile Kapadokya bölgede 2 bayan otel müdüründen biri
olmuştum. Nevşehir’de kadınlara ekonomik katkı olması için ilk kadın kollarını
örgütledim.
Doktorlarımızın yeni bir dernek kurulması gerektiğini
söylemeleri üzerine 2013 Ocak ayında Epilepsi Hasta ve Yakınları Derneğini
kurup, Kapadokya bölgesine dönüş yaptım. Derneğimiz pek aktif değildi. Turizm
sektörünün durması ile İstanbul’a dönüş yapınca, dernekteki arkadaşların isteği
üzerine, dernek başkanlığı görevini aldım. O döneme kadar etkinliği ve tanıtımı
yeterince yapılmamış olan derneğimizi, harekete geçirmek için, seminerler, paneller,
parklarda stantlar, basın açıklamaları, basın toplantısı, sempozyum, yazılı ve
görsel basın ile halka ulaşmaya çalıştık.
Birçok kursa –sadece sertifikalı olanlar 31 kurs yeri-
katılmam, sosyal çalışmalara katılmam, okumaya devam etmem, ‘bu kadar çalışma;
hasta olursun’ diye doktorlara dik durabilmem ve en önemlisi hastalığı en uç
seviyede yaşama karşın; bunlarla mücadele edebilmemdeki en büyük iki güç;
kararlı olmam ve beni her zaman destekleyen annem idi.
Eminim isteyen, ‘başarabileceğim’ diyen herkes, başarmaya
adaydır. Yeter ki bunu beyninde bitirip; yüreği ile söyleyebilsin. Aynı
Atatürk’ün dediği gibi ‘başarı, başaracağım diye başlayıp; başardım diye
bitirenindir’. Herkesi umut ve azimde buluşmaya davet ediyorum. Sevgiler ve
saygılar.