NİHAİ HEDEF; ENGELSİZ ENGELLİLER
Engelli olan kişi, engelli ile yaşamayı öğrenen kişidir! Ama engellenen kişi, bu engellemeyi kaldıramayan kişidir! Bu çizgi de çok hassas bir noktadır!
3/12/2021
NİHAİ HEDEF; ENGELSİZ
ENGELLİLER
Çoğu zaman unutulan, kendisinin ve/ya yakının engelli olması
ile hatırlanan engelliler, özel günümüz olan 3 Aralık tarihinde, devlet,
siyasetçiler, basın, dolayısıyla halk tarafından hatırlanır. Bizim günümüzde
engellilerin sorunlarına dokunmak istiyoruz…
Hiç kimse engelli olmak istemez! Hiç bir ebeveyn, çocuğunun
engelli olacağı düşüncesi ile hayata bir evlat kazandırmaz ama ne var ki; hayat
tüm bunlara gebedir. Bazen doğuştan bir engelle hayata gelirken, bazen hayatı
hiç tanımadan yaşama devam eden, engel derecesi yüksek engelliler olduğunu da
biliyoruz. Bir de sonradan yaşanılan olaylar ile engelli olanları... Hayatının
sağlıklı olan kısmında, belki de hiç engelliler için çalışma katılmayan kişilerin,
kendi engeli ile karşılaşınca, hayata bakışı, değer yargıları, izdüşümü
değişir! O gün engellinin sorunlarına cevap bulmak için düşünmeye başlar...
İşte biz tam o nirengi noktasına dokunuyoruz; engelli olduğun zaman bu sorunla
karşılaşmamak için; sağlıklıyken empati yap ki; yarın o duruma düşersen, zorluk
yaşama!
Her engelli kendi engelinin en zor engel türü olduğunu
düşünse de; asıl önemli konu: ENGELİN Mİ, SENİN Mİ DAHA GÜÇLÜ OLDUĞUNDUR! Emin
olalım ki; kendi engelimizden çok daha kötüleri var. Hep şunu savunurum:
‘Hastalığın %50’si hastane, doktor, ilaç, röntgen ile ilgiliyken, %50’si engeli
olan kişinin dünyaya bakışı, kendine güvenmesi ve inanması, kendisinin engelden
daha güçlü olduğunu düşünmesidir.
Bir de yalnız kaldığımız zaman sık sık hesaplaşırız;
kendimizle. ‘Keşke bunu yapmasaydım, bu hâle gelmezdim’ diye... Keşkeler telaffuz
edilebilir ama oraya takılıp; kalınmaz! Eğer takılıp kalırsanız, sadece
keşkelerle her geçen gün kötüye giden, körelen, izole olan, kendine güvenmeyen
kişiler olursunuz... Buzdağı’nın diğer yüzünden bakarsanız; neyi kaybettiğinizi
değil, tam aksine neye sahip olduğunuzu düşünerek; neler yapabileceğinize karar
verebilirsiniz... Kolları olmadan yüzen, ayağı olmadan basketbol oynayan, gözü
görmeden komedi yapabilen, işitme problemi olan başarılı müzisyenler de var.
Kişilerin olumlu duygulara sahip olabilmeleri, özellikle
epilepsilileri daha iyi anlayabilmeleri için bu çalışmayı çocuklarla yapmanın
daha sağlıklı olacağını düşündük ve Milli Eğitim Bakanlığı’na çalışmamızı
sunduk. Erişkin kişilere ne kadar anlatırsak anlatım, çok küçük değişiklikler
olmasına karşın, çocuklara anlattığınız zaman, yarın bilinçli bireyler olarak
davranacaklardır. Atasözümüzle söylersek; ‘ağaç yaşken eğilir’. Çin atasözü ile
söylersek ‘bir yol sonra sonuç almak istiyorsan, prinç ek. On yıl sonra sonuç
almak istiyorsan, ağaç dik. Yüz yıl sonra sonuç almak istiyorsan, eğitim ver.’
Tarihe uzanalım ve başarılı engellilere bakalım...
Timurlenk’in geçirdiği savaşlardan dolayı kolu ve ayağı aksıyordu. Onun için
aksak anlamında, isminde lenk hecesi vardı ve çok başarılı devlet
başkanıydı. Franklin
Roosevelt çocuk felcinden dolayı engelli olarak görev yapan tek devlet
başkanıydı ve epilepsi hastasıydı. İngiliz Fizikçi Stephen Hawking’in
beyni ve sağ kolu hariç, hiçbir uzuvu çalışmıyordu ama dünyada ses getirmiş bir
fizikçi idi. Bethooven işitme sorununda sonra, tamamen işlevini yitirmiş; başarılı
bir müzisyendi. Thomas Edison işitme engelli olarak ampulü bulan bilim adamı
idi. Julies Cesaur askeri ve politik noktalarda ses getirmiş, epilepsili bir devlet başkanıydı.
Bugün ise, engel olarak, paralimpik sporlarda, sanatta başarılı olan ne çok
kişi var! Kolları olmayan, sadece ayaklarını kullanan ve harika resim çizen
Ayşe Işık 5 yaşında kollarını kaybetti ama engel tanımadı. Sümeyya Boyacı, iki
kolu olmayan ve kalça kemiği çıkık, Brezilya Dünya Şampiyonası’nda, dünya
şampiyonu olan parlimpik sporcumuz.
Hatta kendimden örnek vereyim … Epilepsiden dolayı nöbeti pik noktada
yaşayan, 3,5 yıl evden dışarı tek başına dışarı çıkmayan ve nöbetlerin artışı
ile günde 11 büyük nöbete çıkıp; 3 hafta
yatalak olmayı tattıktan sonra, 18 yıl önce epilepsi derneğini kurup, tek
epilepsililerin STK’ını kurup, çok epilepsiliye yardımcı olan kişiyim…
Nörologun dediğine göre, çok sık tonik kronik nöbetleri birkaç gün geçiren
kişilerin %90 ölüyor, %7-8 pskikoterapi merkezlerine gidiyor, %1-2 kısmı ise
asosyal olarak hayatına devam ediyormuş! Benemki gibi bir kaç kez değil 11’e
çıkan nöbetleri olanlar ise %1500 ölürmüş! Ben bir mucizeymişim… Madem
mucizeyim; size bu işin formülü vereceğim! Başarılı kişileri, toplumdan
kendisini soyutlamış kişilerden ne farkı vardı?
Ø
En büyük fark ‘YAPACAĞIM, YAPABİLİRİM’ diyebilen
kişilerdir!
Ø
Ailelerin psikolojk destek veren epilepsilerdir!
Ø
İradenin, engelden daha güçlü olduğunu bilen
kişilerdir!
Ø
Bulunduğu toplumun, mahalle baskısının minimum
olduğu ortamlardır!
Hayatın engellerinden çok, kendi engellerimiz ve mahalle
baskısı sorunların üzerine yükler koyuyor!
Kendi kendimize oluşturduğumuz bu yüklere, bir de plânsız yapılan çevre
düzenlemeleri ile engellilere uygun olmayan ortamlar da eklenince, işler iyice
sarpa sarıyor...
Bugün ülke genelindeki yöneticilerimize sesleniyorum! Ortak
noktaların olduğu yerler olan otogar, gar, metro gibi yerlerin, tüm engelli,
yaşlı, hamile, çocuklu kişilere uygun olarak yapılması da, kamunun engelliye
verdiği değerin bir göstergesidir… Giriş
kapılarının, asansörlerin yürüme engellilere göre düzenlenmesi, ortak
noktalarda sarı noktalarının olması, geniş bir kesime anlatım yapılırken, işaret
dili ile anlatım yapan kişinin olması, belirli rakamın üzerinde iş hayatının
olduğu yerlerde, ilk yardım ile hayat kurtarılan kalp krizi ve epilepside ilk
müdahaleyi bilen kişilerin olması gerkiyor.
Engellinizin derecesi ne olursa olsun; sizi engelleyemez; tabi
siz kendinize güvenip; kendinizi engellemedikten sonra… Engellilerin sadece
engelliler gününde değil, engelliler için empatiler yapıldığı, engelsiz
engellilerin yaşadığı günlere ulaşmayı diliyor ve benim bir sözüm ile
noktalamak istiyorum: ‘Karşına çıkan
engellere korku değil, cesaret ile yaklaşırsan, kazanan kişi SEN olacaksın! Dünya
Engelliler Günümüz farkındalığı yansıtan bir gün olsun.
Ebru ÖZTÜRK
Epilepsi ve Yaşam Derneği Kurucusu ve Başkanı
Epilepsi ve Yaşam Platformu Kurucusu ve Başkanı
SÖZLÜĞÜN ÖNCÜSÜ; BAŞARININ ÖNCÜSÜ...
Yorumlar
Yorum Gönder